İşletmelerde Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Hizmetinin Mali Yönden Değerlendirilmesi
Kimya; maddenin yapısını, nitelik ve özelliklerini, birbiri ile olan etkileşimini inceleyen bilim dalıdır. Kimyasal madde ise bütün element ve bileşiklerin genel adıdır. Ancak her kimyasal maddenin zararlı olduğunu söylemek doğru değildir. Bir kimyasal maddenin zararlı olduğunu söyleyebilmemiz için, çevre ve canlı yaşamı üzerindeki etkilerini incelememiz gerekmektedir. Madde hakkında yeterince bilgi sahibi olunduğunda kullanma ve korunma yöntemleri geliştirmek de daha kolay olacaktır. Tehlikeli madde ise, yapısı itibari ile çevrenin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokabilen maddelerdir.
Her ülke çeşitli kanun ve yönetmeliklerle vatandaşlarını ve ülkesini koruma altına almaya çalışmaktadır. Pek çok gelişmiş ülkede kimyasal maddeler ile çalışanlar düzenli olarak sağlık kontrolünden geçirilmektedir. Ayrıca çalışma alanlarındaki güvenlik önlemleri de ciddi düzeyde takip edilmektedir. Buna karşılık az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde yeterli güvenlik önlemleri alınmamakla birlikte pek çok zararlı madde de kontrolsüz bir şekilde çevreye bırakılmaktadır. Bu durum çalışanların yanı sıra hem bölgede yaşayan diğer canlı yaşamını hem de ekolojik dengeyi olumsuz etkilemektedir.
Tehlikeli maddelerin çevre ve insan hayatı üzerinde oluşturabileceği tehlikeleri yok etmek ve kamuya açık alanlarda güvenli bir şekilde taşınmasını sağlamak amacı ile dahil olduğumuz Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması (ADR)’na göre, tehlikeli maddeler ile iştigal eden işletmelerin, bir Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı’ından (TMGD) danışmanlık hizmeti almaları gerekmektedir.
Bu anlaşma çerçevesinde tehlikeli maddeler özelliklerine göre sınıflandırılmış, böylece kullanım ve uygulama bakımından işletmelere kolaylık sağlanması amaçlanmıştır.
- Sınıf 1 Patlayıcı maddeler ve nesneler
- Sınıf 2 Gazlar
- Sınıf 3 Alevlenebilir sıvılar
- Sınıf 4.1 Alevlenebilir katılar, kendiliğinden tepkimeye giren maddeler ve duyarlılığı azaltılmış katı patlayıcılar
- Sınıf 4.2 Kendiliğinden yanmaya yatkın maddeler
- Sınıf 4.3 Su ile temas ettiğinde alevlenebilir gazlar açığa çıkaran maddeler
- Sınıf 5.1 Yükseltgen (oksitleyici) maddeler
- Sınıf 5.2 Organik peroksitler
- Sınıf 6.1 Zehirli maddeler
- Sınıf 6.2 Bulaşıcı maddeler
- Sınıf 7 Radyoaktif malzemeler
- Sınıf 8 Aşındırıcı maddeler
- Sınıf 9 Muhtelif tehlikeli maddeler ve nesneler
Yukarıdaki şekilde bir sınıflandırma, hem tehlikeli maddeleri kullananların daha çok bilinçlenmesini hem de herhangi bir kaza anında en uygun müdahale biçiminin kullanılmasını sağlamıştır. İşletmelerin bu konuda en büyük yardımcısı, konu ile ilgili gerekli eğitimleri almış ve bakanlık tarafından gerçekleştirilen sınavları başarı ile geçmiş, sertifikalı uzman bir TMGD olmaktadır.
İşletmeler açısından bakıldığında TMGD istihdam etmenin işletmeye ekstra bir maliyet getirildiği düşünülebilir. Ancak sadece TMGD bulundurmamak bile, yapılan işlerin bir profesyonel tarafından takip edilmemesi sonucunda firmanın uğrayacağı maddi ve manevi zararlar bir yana, her bir ay için 3.564 TL idari para cezası almasına sebep olmaktadır. Bununla birlikte idari para cezaları yasal olarak her yıl düzenli bir şekilde artmaktadır. Kaldı ki bir işletmenin TMGD istihdam etmesi, üretim ve hizmetin her alanında işletmenin karlılığına pozitif olarak yansımaktadır. İşletmelerin Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesinin bulunmaması işletmenin ruhsatının iptaline kadar giden bir süreci başlata bilir. Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi bulunmamasının cezası 1380 TL dir ve ceza tekrarlanarak uygulanır.
Danışmanlık hizmeti aldığınız TMGD, tehlikeli maddelerin taşınması, depolanması, boşaltılması, yüklenmesi vd. işlemlerde Uluslar arası anlaşma ve sözleşmelere (ADR/RID/IMDG) ve konu ile ilgili mevzuata işletme çalışanı ya da işletme sahibinden daha fazla hakim olduğu için, doğru yönlendirmelerle firmanın karlılığına katkı sunacaktır. TMGD, aynı zamanda çalıştığı firma için yönetmelikteki her türlü yeniliği ve değişikliği takip edecek ve buna göre yapılması gereken güncellemeleri yapıyor olacaktır. İşletme çalışanlarına vereceği eğitimlerle, onların daha bilinçli bir şekilde hareket etmelerini sağlayacaktır. İlgili mevzuata uygun hareket eden şirket denetimlerde herhangi bir sıkıntı yaşamayacağı gibi, herhangi bir kaza anında da duruma acil olarak müdahale edilmesi sonucu çevreye ve firmaya en az zararla kazayı atlatmış olacaktır. Bu durum ulusal ve uluslararası alanda işletmenin prestijini arttıracak ve pazarda güvenilir firmalar arasında yerini almasını sağlayacaktır.
Türkiye dâhil 48 ülkenin taraf olduğu bu anlaşma, aynı zamanda işletmelerin yurt dışındaki faaliyetlerini de etkilemektedir. Anlaşmanın yükümlülüklerini yerine getirmemiş olan bir işletmenin yurt dışına yapacağı mal ve ürün sevkiyatları, anlaşmaya taraf olan bir ülke sınırına geldiğinde sorunla karşılaşmasına sebep olacaktır. Sınırda yapılacak kontroller sonucunda, firma eğer anlaşmaya uygun olarak yapılması gereken işlemleri yerine getirmemiş ise zaten ülkeye girişi mümkün olmamaktadır. Ancak bir şekilde kontrole takılmamış ve ülkeye girişi gerçekleşmiş olursa, bu sefer de yurt dışında çalıştığı firma bu kontrolleri yapıyor olacaktır. Örneğin Türkiye’den gönderilen bir ürünün ambalajı, paketlenmesi, işaretlenmesi vb. ADR şartlarına uygun olarak yapılmadıysa yurt dışında çalıştığı firma ürünü iade edecektir. Bu durum işletmenin sadece maddi kaybına neden olmayacak, aynı zamanda Uluslararası pazarda ciddi bir itibar kaybına sebep olacaktır. Örneğin 2016 verilerine göre, Almanya’ya ürün gönderen bir firmanın, ADR koşullarını yerine getirmediği tespit edildiğinde, firmanın büyüklüğüne, ne kadar zamandır faaliyette olduğuna bakılarak 50.000 Euro’ya kadar para cezası verilebilmektedir.
ADR’ye taraf olan ülkelerdeki denetim mekanizması ülkemizde olduğundan çok daha sıkı bir şekilde işletildiği için, belirlenen idari para cezaları ülkeye göre farklılık göstermekle birlikte oldukça ciddi rakamlara ulaşmaktadır. Örneğin Çekya’da sadece TMGD bulundurmama cezası 36.000 Euro gibi bir rakamdır. Fransa’da ise 30.000 Euro’ya kadar para cezası yanında bir yıl hapis cezası da verilmektedir.
ADR kurallarına uyulması ulusal ve uluslar arası değerlendirme kuruluşlarınca ,Türkiye’de yasanın 01.01.2018 itibarı ile devreye girmesinden dolayı, daha sıkı kontrol edilecektir. İşletmeninizin en değerli bileşenlerinden olan müşterilerinizi kaybetmeyecek aksine daha da güven kazanacaksınız. Bu sayede daha iyi müşterilerle daha iyi fiyatlarla iş yapma imkânı bulacaksınız.
Türkiye 22 Mart 2010 tarihinde ADR ‘ye taraf olmasına rağmen, hala alt yapı eksikliği nedeniyle yeterli denetim yapılamamaktadır. Bu da bazı işletmelerin, TMGD bulundurmayı ertelemelerine sebep olmaktadır. Böylece TMGD maliyetinden kurtulduklarını düşünebilmektedir. Ancak bakanlık U-Net üzerinden denetimlerine hız vermiştir. Bu nedenle Anlaşma şartlarına uygun hareket etmeyen firmalar, hem hiç beklemedikleri bir anda ceza almamak hem de çalışanlarına daha güvenli bir iş yeri ortamı sağlamak için, işe öncelikle bir TMGD bulundurmakla başlamalıdırlar.
TMGD hizmeti veren kuruluşlar sayesinde, firmalarımızın Uluslararası rekabette toplam kalite anlamında öne geçeceği dolayısı ile firmalarımıza artı değer yaratacağı açıktır. Tehlikeli madde güvenlik danışmalığı kuruluşları olarak, bunun işletmelere çok iyi anlatılması, sisteme dâhil olmaları açısından önem taşımaktadır. TMGD kuruluşları ve bakanlığın ortak çalışmaları sayesinde, firmaların bilinçlendirilmesine daha fazla ağırlık verildiğinde, sistemin bütün tarafları bundan kazançlı çıkacak ve nihayetinde işletmeler ve ülkemiz kazanacaktır.
TMGD
Şehzade Oğuz Cabbar